Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye Kirlenmesin.

Herkese merhaba diyorum. PR'a Takılanlar olarak çıktığımız bu yolda ki ilk yazımda ülkemizde yaşanan, herkesi derinden yaralayan, acı bir olaydan kısaca bahsetmek istiyorum. SOMA MADEN FACİASI "Çizmelerimi çıkarayım mı? Sedye kirlenmesin" sorusunun akıllara kazındığı, boğazımızı düğüm düğüm eden bir faciadır. Bence cinayet. Soma maden faciası, 13 Mayıs 2014’ te meydana gelen bir maden kazasıdır. Soma Kömür İşletmeleri A.Ş. tarafıdan işletilen Eynez Ocağı’nda çıkan yangın sonucu gerçekleşmiştir. Ülke tarihinin en büyük iş kazasıdır. Faciada 301 kişi yaşamını yitirmiş,90 dolayında kişi yaralanmıştır. Bunun yanında 255 eş dul, yaş ortalamaları 10 olan 432 çocuk yetim kalmıştır. Kriz iletişimi iki boyutta ele alınabilir Kurtarma Faaliyetleri Boyutu  Şeffaflık Boyutu  Boyutları açıklarsak durum şöyleydi: Şeffaflıktan uzak bir yaklaşım hakimdi. İlk andan itibaren açıklık yoktu. Ölü sayıları net olarak yansıtılmıyordu. Bir belirsizik ve kaos ortamı hakim
En son yayınlar

Ülker' in 1 Nisan Şakası

Herkese merhaba arkadaşlar. Bu ilk yazımda güncel bir olayla ilgili eleştiri yapmak istedim. Konu, başlıktan da anlaşılacağı üzere "Ülker" firmasının bir süredir " #küçükkardeşolmak" hashtagi altında yürüttüğü sosyal medya kampanyası.  Kampanya dahilinde firmanın sosyal medya hesaplarından viral yayılma sağlanmak istendiği ortada. Viral yayılım sağlandı mı? Evet. Ama bu viral yayılım muhtemelen firmanın hedeflediği doğrultuda ilerlemedi, aksine aleyhine oldu.  Ülker bir süredir sosyal hesaplarında #küçükkardeşolmak tagiyle görsel içerikli bir çok öğe paylaşıyor. Aslına bakarsanız paylaşılan görseller takipçilerde merak uyandırdı, yayılım sağladı, ilgi çekti. Ancak 1 Nisan 2017 gecesi aynı tagle yayınlanan video firmanın bir çok olumsuz tepki almasına neden oldu. Bu olumsuz tepkilerin viral yayılımı kampanyanın tümünün yayılımından çok daha hızlı oldu. Hatta öyle ki; bu kısa sürede çeşitli Youtube kanallarında video analizleri vs dahi yapıldı. Aynı

Neden Yabancı Dizi İzliyoruz ?

Merhaba sevgili ziyaretçilerimiz ve takipçilerimiz, “PR’ın gözünden dünyaya bakış” açısıyla neden Türk dizilerini izlemeyi tercih etmediğimizden bahsetmek istiyorum. Çünkü son dört yıldır Türk dizilerinden kendimi soyutladım. Gerçekten yabancı yapım dizilerde  aradığınız bir çok tercih var bir kere dakikaları çok iyi şuan kaliteli muhteşem dizilerin süreleri 40- 45 dakika. Oyunculukları kaliteli. Ciddi bir emek ve para harcanıyor. Farklı türde farklı konularda diziler var. Türk dizileriyse hep aynı mantık bir kadın ve bir erkek sürekli tartışıyor ve sonra birbirlerine aşık oluyorlar. Dizi sürelerinin ve bölümlerin uzun olmasından dolayı senaristler, konu bulmada da  zorlanıyorlar. Uzun reklamlar araları var, Bu nedenle de izleyicinin dikkati dağılıyor, diziden sıkılıyor, kim kime ne demiş, kimin eli kimin cebinde tarzı olaylar izleyen kitleye bir şey öğretmiyor. “Şuan sesinizi duyar gibi oldum.” Türk dizileri içerisinde de beğenilen büyük kitleleri peşinden sürükleyecek dizilerim

İLETİŞİM YALNIZLIĞI

Ne Kadar Yalnızız Her geçen gün artan nüfusu ile birlikte yalnızlaşan bireylerin yaşadığı bir dünyaya gidiyoruz. İletişimin hızlandığı, dünyamızda ki mesafelerin kaybolmaya başladığı çağın fakına varır olduk. Kaybolan bir tek mesafeler olmadı dostluklar, arkadaşlıklar, komşuluk ilişkilerimiz yavaş yavaş bizleri terk etmeye başladı.  İletişim araçları yenidünyamızın komşusu, arkadaşı, dostu olama başladı.Sosyal paylaşım ağlarıyla sosyalleşmeye başladık,yeni arkadaşlar edindik, karşılıklı paylaşımlarda bulunduk.  Sevinçlerimiz sanal ortamda paylaştıkça çoğalmaya üzüntülerimiz ise paylaştıkça azalmaya bile başladı. Experian‘ın yeni araştırmasına göre internet kullanıcıları arasında sosyal medyanın yeri ayrı. Zira ABD, Birleşik Krallık ve Avustralya’daki kullanıcılar arasında yapılan araştırmaya göre internet başındaki her bir saatin yaklaşık üçte biri (%27) sosyal ağlarda geçiriliyor. Sosyalleşe sürecimize baktığımızda artan bir trend yakalamış görünüyoruz. Peki neden kendim

İŞ DÜNYASINDA LİNKEDİN

Linkedin   Sosyal ağlar konusunda zamanınızı boşa harcadığınızı düşünüyorsanız, daha verimli bir ağda var olmak isterseniz yeni bir adres artık ‘linkedin’. Linkedin de sizleri nelerin beklediğine bir göz atalım bu yazımızda. Belki de işinizi değiştirmek daha iyi imkanlar ve maaş için bir fırsat yakalamış olacaksınız. Fazla meraklandırmadan incelmemize başlayalım isterseniz. Linkedin Nedir?   Sosyal ağlar günümüzde internet dünyasının vazgeçilmez unsurları olarak değerlendirilmektedir. Oldukça yaygınlaşan ve sayıları artan bu sosyal medya ağları ile pek çok kişi birbiriyle iletişime geçmekte, fotoğraf ve video paylaşımı yapmakta hatta dijital ortamda CV hazırlayabilmektedir. Sosyal medyanın farklı bir yerinde yer alan Linkedin, iş aramakta olan ve işveren kişilerin kullandıkları, iş hayatlarıyla ilgili bilgilerin paylaşılması şeklinde kullanılan sosyal bir ağdır. ·          İş dünyasındaki kişilerin diğer kişilerle iletişim kurmasını ve bilgi alışverişi yapmasını amaçlayan prof

PR BAKIŞI

Bizim Penceremiz Hayatı güncel akışı içinde yaşarken yaptığımız gözlemleri mesleki penceremizden geçirerek her gün yeni mecraları, sizlere ulaştırılmak istenilen mesajları yeniden okumak, PR’cı gözlüğüyle değerlendirmek istedik. PR’a takılanlar ekibi olarak sizlerle yapacağımız paylaşımlardan biraz bahsetmek istiyorum. Hayatımızın bir bölümünü ayırdığımız televizyondan başlayalım. Her gün karşısına geçtiğimiz ekranda yüzlerce, binlerce mesaj ile karşı karşıya bırakılıyoruz. Peki, bunların ne kadar farkındayız? Ne kadar hayatımızdalar ve tercihlerimizi düşüncelerimizi nasıl şekillendiriyorlar? TV’lerimizin artık istemsizce olsa da sesini arka plandan aldığınız bir fondan fazlasını paylaştıklarını fark etmeniz için bizlerin kendi penceresinden ele alacağımız örneklerle maruz kaldığınız mesajları ortaya koymaya çalışacağız. İnternetin hayatımıza girmesi, bizim için veri sınırsızlığı, mesaj karmaşası, etki altına alınmak istenen hedef kitleler ile birlikte değerlendirilmek için so